HAKİMİN REDDİ
14.05.2025

HAKİMİN REDDİ

HAKİMİN REDDİ

Hakimin reddi kurumu hem 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hem de 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiş olup işbu kanunlar, hakimin tarafsızlığı konusunda şüphe uyandıran önemli bir sebebin varlığı halinde taraflardan birisinin hakimi reddedebileceğini ya da hakimin bizzat çekilebileceğini öngörmektedir. Hakimin tarafsızlığı; hakimin taraflara eşit mesafede bulunması, tarafsız, önyargısız ve kişisel inanç ve kanaatlerinden bağımsız hareket ederek karar vermesi anlamına gelmektedir.  Bu kapsamda hakimin tarafsızlığı ile adil yargılanma hakkı birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturmaktadır.

Her ne kadar 5271 sayılı CMK’de hakimin ret sebepleri sayılmamışsa da 6100 sayılı HMK 36. Maddesinde hakimin reddi sebeplerini örneklendirmiştir. Ancak belirtmek gerekir ki anılan kanunlarda yer alan ret sebepleri sınırlı sayıda olmayıp hakimin tarafsızlığından kuşku uyandıracak haller her somut olaya ve kişiye göre değişebilmektedir.

6100 sayılı HMK’nin 36. Maddesi, ‘’ Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir:

a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması.

b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması.

c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması.[5]

ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması.

d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması.’’ Şeklindedir.

RET USULÜ

6100 sayılı HMK’ye göre  hakimin reddi ilk derece yargılaması sırasında hüküm verilinceye kadar yapılabilir ancak hakimin reddi sebeplerini bilen taraf, ret talebini en geç ilk duruşmada öne sürmesi gerekir. Ret sebebi, davaya bakıldığı sırada öğrenilmişse en geç öğrenmeden sonraki ilk duruşmada, yeni bir işlem yapılmadan önce bildirilmek zorundadır. 5271 sayılı CMK’nin 25. maddesinde yapılan düzenlemeye göre ise hâkimin reddi, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya; duruşmalı işlerde bölge adliye mahkemelerinde inceleme raporu ve Yargıtay’da görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar istenebilir. Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi istenebilir.  Sonradan ortaya çıkan veya öğrenilen sebeplerle duruşma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi istenebilirse de bu istemin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekmektedir. 7 gün içerisinde yapılmayan ret talebi, talebin kabul edilmemesine sebep olacaktır. Ret taleplerinin dilekçe ile yapılması zorunlu olup hakimin reddini isteyen tarafın, dilekçesinde ret sebepleri ile delil ve emareleri açıkça göstermesi, bu sebepleri bir defada ortaya koyması ve varsa belgeleri dilekçeye eklemesi gerekmektedir. Ret sebeplerinin bir defada ortaya konmaması yargılamayı uzatma maksadı taşıdığından talebin reddedilmesine neden olabilmektedir. Bu kapsamda ret talebinde bulunacak tarafın ret sebeplerini dikkatlice belirlemesi ve mahkemeye bir defada sunması oldukça önem taşımaktadır.

Hakimin reddi dilekçesi reddi istenen hakimin mensup olduğu mahkemeye verilir ancak ret talebi geri alınamaz. Reddi istenen hakim de ret talebi hakkında görüşlerini yazılı olarak bildirir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki hakimi ret için avukatın bu hususta özel yetkisinin bulunması gerekmektedir.


RET SEBEPLERİNİ İNCELEYECEK MERCİ

Ret sebeplerinin yerinde ve kabul edilebilir olup olmadığı reddi istenen hakim katılmaksızın hakimin mensup olduğu mahkemece incelenir. CMK’nin 29. Maddesine göre, reddi istenen hakim ret hakkında bir karar verilinceye kadar yalnız gecikmesinde sakınca olan işlemleri yapar. Ancak hâkimin oturum sırasında reddedilmesi hâlinde, bu konuda bir karar verilebilmesi için oturuma ara vermek gerekse bile ara vermeksizin devam olunur. Ret isteminin kabulüne karar verildiğinde, gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle yapılmış işlemler dışında, duruşma tekrarlanır.

Reddi istenen hakimin müzakereye katılamaması durumunda ret talebinin hangi merci tarafından inceleneceği HMK ve CMK’nin ilgili hükümlerinde ayrıca düzenlenmiştir. Bu kapsamda;

Reddi istenen hakimin müzakereye katılmaması nedeniyle mahkeme toplanamıyorsa HMK’nin 40. Maddesine göre, ret talebi, o yerde asliye hukuk hâkimliği görevini yapan diğer mahkeme veya hâkim tarafından incelenir. O yerde, asliye hukuk hâkimliği görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki ret talebi, asliye ceza hâkimi varsa onun tarafından, yoksa en yakın asliye hukuk mahkemesince incelenir. Sulh hukuk hâkimi reddedildiği takdirde, ret talebi, o yerdeki diğer sulh hukuk hâkimi tarafından incelenir. O yerde, sulh hukuk hâkimliği görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki ret talebi, bulunma sıralarına göre; o yerdeki sulh ceza hâkimi, asliye hukuk hâkimi, asliye ceza hâkimi, bunların da bulunmaması hâlinde, en yakın yerdeki sulh hukuk hâkimi tarafından incelenir. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi talebi reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece karara bağlanır. Hukuk dairelerinin toplanmasını engelleyecek şekildeki toplu ret talepleri dinlenmez.

CMK’nin 27. Maddesine göre ise, reddi istenen hâkim asliye ceza mahkemesine mensup ise bu mahkemenin yargı çevresi içerisinde bulunan ağır ceza mahkemesine, reddi istenen hâkim ağır ceza mahkemesine mensup ise o yerde ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için (1) numaralı daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir. Ret istemi sulh ceza hâkimine karşı ise, yargı çevresi içinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi ve tek hâkime karşı ise, yargı çevresi içerisinde bulunan ağır ceza mahkemesi karar verir. Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi istemi ise reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece incelenerek karara bağlanır.

Ancak üç halde reddi istenen hakimin kendisi de ret talebi hakkında karar verme yetkisine sahiptir. Buna göre; ret talebi süresinde yapılmamışsa, ret talebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse, ret talebinin davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılırsa reddi istenen hakimin kendisi de ret talebini reddeder. Bu hallerde reddi istenen hakim ret talebini merciye iletmez.  


RET SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE KARAR VERİLMESİ USULÜ

Hakimin reddi talebine ilişkin karar, ret sebebine ve yetkili mercin takdirine göre dosya üzerinden veya duruşma yapılarak verilebilir. Yetkili merci, herhangi bir kesin delille bağlı olmadığından ret sebebinin niteliğine göre her türlü delili serbestçe değerlendirir. Nitekim burada tam ispat da aranmaz. Bu konuda önemli olan hakimin tarafsızlığı konusunda kuşku uyandıracak delillerin varlığı ve bu delillerin ortaya konmasıdır. Ret nedenlerini oluşturan olguların inandırıcı bir şekilde ortaya konması hakimin reddi için yeterli olup ret talebini inceleyecek mahkeme nezdinde bu nedenlerin ispatlanması gerekmemektedir. Kaldı ki hakimin reddi için hakimin gerçekten taraflı olması da gerekli olmayıp tarafsızlığı ispat edilebilecek olsa bile reddi istenebilir.

Ret isteminin kabulüne ilişkin kararlar kesin olup kabul edilmemesine yönelik kararlara itiraz edilebilir. HMK’nin 43 ve 44. Maddelerine göre ret isteminin kabulü ile reddedilen hakim tarafından yapılmış olan ve ret isteminde bulunan tarafça itiraz edilen esasa ilişkin işlemler, davaya daha sonra bakacak hakim tarafından iptal edilir; CMK’nin 29/3. Maddesine göre ise gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle yapılmış işlemler dışında, duruşma tekrarlanır.

Ret talebi yetkili merci tarafından kabul edilmemesi durumunda ise reddi istenen hakim davaya bakmaya devam eder. Ancak HMK’nin 42. Maddesine göre bu durum, yetkili merci ret talebinin kötü niyetle yapıldığına kanaat getirmesine ve talepte bulunanlar hakkında disiplin para cezasına hükmedilmesine neden olabilir. Bu kapsamda gerek CMK gerek HMK hükümleri doğrultusunda hakimin reddi talebinde bulunulacaksa tarafların hakimin reddi sebeplerini öncelikle tespit edilerek inandırıcılığını ortaya koyması ve bu ret taleplerini kanunlarda ön görülen usule göre mahkemeye sunması gerekmektedir. Aksi durumda inandırıcılığı olmayan, yargılamayı uzatmaya yönelik ve iyi niyetle yapılmayan ret talepleri dikkate alınmayacak aynı zamanda hakimin reddi talebinde bulunan taraf için aleyhe sonuçlar doğurabilecektir.

Bu süreçle ilgili daha spesifik bir durumunuz veya sorularınız varsa Bursa Hukuk Bürosu avukatları olarak yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

Bu Konuda Bize sorun !