
HAKİMİN REDDİ
HAKİMİN REDDİ
Hakimin
reddi kurumu hem 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hem de 5271 sayılı Ceza
Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiş olup işbu kanunlar, hakimin tarafsızlığı
konusunda şüphe uyandıran önemli bir sebebin varlığı halinde taraflardan
birisinin hakimi reddedebileceğini ya da hakimin bizzat çekilebileceğini
öngörmektedir. Hakimin tarafsızlığı; hakimin taraflara eşit mesafede bulunması,
tarafsız, önyargısız ve kişisel inanç ve kanaatlerinden bağımsız hareket ederek
karar vermesi anlamına gelmektedir. Bu
kapsamda hakimin tarafsızlığı ile adil yargılanma hakkı birbirinden ayrılmaz
bir bütün oluşturmaktadır.
Her
ne kadar 5271 sayılı CMK’de hakimin ret sebepleri sayılmamışsa da 6100 sayılı
HMK 36. Maddesinde hakimin reddi sebeplerini örneklendirmiştir. Ancak belirtmek
gerekir ki anılan kanunlarda yer alan ret sebepleri sınırlı sayıda olmayıp
hakimin tarafsızlığından kuşku uyandıracak haller her somut olaya ve kişiye
göre değişebilmektedir.
6100
sayılı HMK’nin 36. Maddesi, ‘’ Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi
gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi
reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki
hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir:
a)
Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması.
b)
Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde
görüşünü açıklamış olması.
c)
Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla
hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış
bulunması.[5]
ç)
Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması.
d)
Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık
bulunması.’’ Şeklindedir.
RET
USULÜ
6100
sayılı HMK’ye göre hakimin reddi ilk
derece yargılaması sırasında hüküm verilinceye kadar yapılabilir ancak hakimin
reddi sebeplerini bilen taraf, ret talebini en geç ilk duruşmada öne sürmesi
gerekir. Ret sebebi, davaya bakıldığı sırada öğrenilmişse en geç öğrenmeden
sonraki ilk duruşmada, yeni bir işlem yapılmadan önce bildirilmek zorundadır.
5271 sayılı CMK’nin 25. maddesinde yapılan düzenlemeye göre ise hâkimin reddi,
ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya; duruşmalı işlerde bölge
adliye mahkemelerinde inceleme raporu ve Yargıtay’da görevlendirilen üye veya
tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar
istenebilir. Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi
istenebilir. Sonradan ortaya çıkan veya
öğrenilen sebeplerle duruşma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi
istenebilirse de bu istemin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren yedi gün
içinde yapılması gerekmektedir. 7 gün içerisinde yapılmayan ret talebi, talebin
kabul edilmemesine sebep olacaktır. Ret taleplerinin dilekçe ile yapılması
zorunlu olup hakimin reddini isteyen tarafın, dilekçesinde ret sebepleri ile
delil ve emareleri açıkça göstermesi, bu sebepleri bir defada ortaya koyması ve
varsa belgeleri dilekçeye eklemesi gerekmektedir. Ret sebeplerinin bir defada
ortaya konmaması yargılamayı uzatma maksadı taşıdığından talebin reddedilmesine
neden olabilmektedir. Bu kapsamda ret talebinde bulunacak tarafın ret
sebeplerini dikkatlice belirlemesi ve mahkemeye bir defada sunması oldukça önem
taşımaktadır.
Hakimin
reddi dilekçesi reddi istenen hakimin mensup olduğu mahkemeye verilir ancak ret
talebi geri alınamaz. Reddi istenen hakim de ret talebi hakkında görüşlerini
yazılı olarak bildirir.
Ayrıca
belirtmek gerekir ki hakimi ret için avukatın bu hususta özel yetkisinin
bulunması gerekmektedir.
RET
SEBEPLERİNİ İNCELEYECEK MERCİ
Ret
sebeplerinin yerinde ve kabul edilebilir olup olmadığı reddi istenen hakim
katılmaksızın hakimin mensup olduğu mahkemece incelenir. CMK’nin 29. Maddesine
göre, reddi istenen hakim ret hakkında bir karar verilinceye kadar yalnız
gecikmesinde sakınca olan işlemleri yapar. Ancak hâkimin oturum sırasında
reddedilmesi hâlinde, bu konuda bir karar verilebilmesi için oturuma ara vermek
gerekse bile ara vermeksizin devam olunur. Ret isteminin kabulüne karar
verildiğinde, gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle yapılmış işlemler
dışında, duruşma tekrarlanır.
Reddi
istenen hakimin müzakereye katılamaması durumunda ret talebinin hangi merci
tarafından inceleneceği HMK ve CMK’nin ilgili hükümlerinde ayrıca
düzenlenmiştir. Bu kapsamda;
Reddi
istenen hakimin müzakereye katılmaması nedeniyle mahkeme toplanamıyorsa HMK’nin
40. Maddesine göre, ret talebi, o yerde asliye hukuk hâkimliği görevini yapan
diğer mahkeme veya hâkim tarafından incelenir. O yerde, asliye hukuk hâkimliği
görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki ret
talebi, asliye ceza hâkimi varsa onun tarafından, yoksa en yakın asliye hukuk
mahkemesince incelenir. Sulh hukuk hâkimi reddedildiği takdirde, ret talebi, o
yerdeki diğer sulh hukuk hâkimi tarafından incelenir. O yerde, sulh hukuk
hâkimliği görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki
ret talebi, bulunma sıralarına göre; o yerdeki sulh ceza hâkimi, asliye hukuk
hâkimi, asliye ceza hâkimi, bunların da bulunmaması hâlinde, en yakın yerdeki
sulh hukuk hâkimi tarafından incelenir. Bölge adliye mahkemesi hukuk
dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi talebi reddedilen başkan ve üye
katılmaksızın görevli olduğu dairece karara bağlanır. Hukuk dairelerinin
toplanmasını engelleyecek şekildeki toplu ret talepleri dinlenmez.
CMK’nin
27. Maddesine göre ise, reddi istenen hâkim asliye ceza mahkemesine mensup ise
bu mahkemenin yargı çevresi içerisinde bulunan ağır ceza mahkemesine, reddi
istenen hâkim ağır ceza mahkemesine mensup ise o yerde ağır ceza mahkemesinin
birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen
daireye, son numaralı daire için (1) numaralı daireye; o yerde ağır ceza
mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise, en yakın ağır ceza mahkemesine
aittir. Ret istemi sulh ceza hâkimine karşı ise, yargı çevresi içinde bulunduğu
asliye ceza mahkemesi ve tek hâkime karşı ise, yargı çevresi içerisinde bulunan
ağır ceza mahkemesi karar verir. Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin
başkan ve üyelerinin reddi istemi ise reddedilen başkan ve üye katılmaksızın
görevli olduğu dairece incelenerek karara bağlanır.
Ancak
üç halde reddi istenen hakimin kendisi de ret talebi hakkında karar verme
yetkisine sahiptir. Buna göre; ret talebi süresinde yapılmamışsa, ret talebi ve
bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemişse, ret talebinin
davayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılırsa reddi istenen hakimin
kendisi de ret talebini reddeder. Bu hallerde reddi istenen hakim ret talebini
merciye iletmez.
RET
SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE KARAR VERİLMESİ USULÜ
Hakimin
reddi talebine ilişkin karar, ret sebebine ve yetkili mercin takdirine göre
dosya üzerinden veya duruşma yapılarak verilebilir. Yetkili merci, herhangi bir
kesin delille bağlı olmadığından ret sebebinin niteliğine göre her türlü delili
serbestçe değerlendirir. Nitekim burada tam ispat da aranmaz. Bu konuda önemli
olan hakimin tarafsızlığı konusunda kuşku uyandıracak delillerin varlığı ve bu
delillerin ortaya konmasıdır. Ret nedenlerini oluşturan olguların inandırıcı
bir şekilde ortaya konması hakimin reddi için yeterli olup ret talebini
inceleyecek mahkeme nezdinde bu nedenlerin ispatlanması gerekmemektedir. Kaldı
ki hakimin reddi için hakimin gerçekten taraflı olması da gerekli olmayıp tarafsızlığı
ispat edilebilecek olsa bile reddi istenebilir.
Ret
isteminin kabulüne ilişkin kararlar kesin olup kabul edilmemesine yönelik
kararlara itiraz edilebilir. HMK’nin 43 ve 44. Maddelerine göre ret isteminin
kabulü ile reddedilen hakim tarafından yapılmış olan ve ret isteminde bulunan
tarafça itiraz edilen esasa ilişkin işlemler, davaya daha sonra bakacak hakim
tarafından iptal edilir; CMK’nin 29/3. Maddesine göre ise gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle yapılmış
işlemler dışında, duruşma tekrarlanır.
Ret
talebi yetkili merci tarafından kabul edilmemesi durumunda ise reddi istenen
hakim davaya bakmaya devam eder. Ancak HMK’nin 42. Maddesine göre bu durum,
yetkili merci ret talebinin kötü niyetle yapıldığına kanaat getirmesine ve
talepte bulunanlar hakkında disiplin para cezasına hükmedilmesine neden
olabilir. Bu kapsamda gerek CMK gerek HMK hükümleri doğrultusunda hakimin reddi
talebinde bulunulacaksa tarafların hakimin reddi sebeplerini öncelikle tespit
edilerek inandırıcılığını ortaya koyması ve bu ret taleplerini kanunlarda ön
görülen usule göre mahkemeye sunması gerekmektedir. Aksi durumda inandırıcılığı
olmayan, yargılamayı uzatmaya yönelik ve iyi niyetle yapılmayan ret talepleri
dikkate alınmayacak aynı zamanda hakimin reddi talebinde bulunan taraf için aleyhe
sonuçlar doğurabilecektir.
Bu süreçle ilgili daha
spesifik bir durumunuz veya sorularınız varsa Bursa Hukuk Bürosu avukatları
olarak yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.