MALVARLIĞINA KARŞI SUÇLARDA İSTİNAF/YARGITAY AŞAMASINDA ZARARIN GİDERİLMESİ VE ETKİN PİŞMANLIK
8.10.2025

MALVARLIĞINA KARŞI SUÇLARDA İSTİNAF/YARGITAY AŞAMASINDA ZARARIN GİDERİLMESİ VE ETKİN PİŞMANLIK


Bursa'da ceza hukuku alanında uzmanlaşmış ceza avukatı arıyorsanız Bursa Hukuk Bürosuyla iletişime geçebilirsiniz.
Bursa Hukuk Bürosu ceza hukuku alanında uzmanlaşmış kadrosuyla size yardımcı olacaktır. Bursa Hukuk bürosu kadrosunda beş avukat ve iki stajyer bulunmakta olup avukatlarımızdan iki tanesi ceza hukuku alanında uzmanlaşmış ceza avukatlarıdır.

Malvarlığına Karşı Suçlar Nelerdir?

Hırsızlık, yağma, mala zarar verme, hakkı olmayan yere tecavüz, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, karşılıksız yararlanma, şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve bilgi vermeme suçları temel olarak malvarlığına karşı işlenen suçlardan olup söz konusu suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. Kısmının 10. Bölümünde olmak üzere Malvarlığına Karşı Suçlar başlığı altında ve 141-169. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Genel Anlamda Etkin Pişmanlık ile Malvarlığına Karşı Suçlarda Etkin Pişmanlık

Failin veya sanığın işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyması ve bu sebeple suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği zararı ortadan kaldırması/tazmin etmesi üzerine suçun niteliğine göre, verilecek olan cezada indirim yapılması veya hiç ceza verilmemesi Türk Ceza Hukukumuzda etkin pişmanlık kurumu olarak düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık kurumu, cezada indirim yapılmasını veya cezayı kaldıran şahsi sebeplerden olup, kural olarak her suçta değil yalnızca TCK’de açıkça düzenlendiği hallerde uygulanmaktadır.

Malvarlığına karşı işlenen suçlarda uygulanacak olan etkin pişmanlık hükümleri ise TCK’nin 168. Maddesinde düzenlenmiş olup işbu madde,

‘’1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

                               (2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

                               (3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.

                               (4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.

                               (5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.’’ Şeklindedir.

Kanun maddesinden anlaşıldığı üzere malvarlığına karşı suçlarda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle işlenen suçun malvarlığına karşı işlenen suçlardan olması, suçun tamamlanması ve akabinde failin/azmettirenin/yardım edenin veya sanığın kendi özgür iradesiyle mağdurun uğradığı zararı aynen iade etmesi veya zararı tamamen tazmin etmesi gerekmektedir. Malvarlığına karşı suçlarda failin/azmettirenin/yardım edenin veya sanığın, mağdurun zararını kısmen iade etmesi veya kısmen tazmin etmesi halinde ise kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı mağdurun rızasına bağlı olup bu kapsamda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen kişinin, mağdurun zararını aynen iade etmesi veya zararın tamamını tazmin etmesi kendi yararına olacaktır.

Bu kısımda belirtmek gerekir ki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen kişinin kendi iradesiyle pişmanlık göstermesi bir zorunluluktur. Nitekim suç işleyen kişinin yalnızca cezadan kurtulmayı veya cezada indirim yapılmasını amaçlayan eylemleri, etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceğinden her somut olayda pişmanlık unsurunun tespit edilmesi hukuka uygun olacaktır.

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen kişinin dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise zararın giderildiği aşamadır. Nitekim TCK’nin 168. Maddesine göre mağdurun zararının soruşturma aşamasında giderilmesi halinde verilecek olan cezada üçte ikiye kadar indirim uygulanırken cezanın kovuşturma aşamasında fakat hüküm verilmeden önce giderilmesi halinde cezanın yarısına kadar indirim uygulanır. Görüldüğü üzere mağdurun zararının hangi aşamada giderildiği, faile verilecek cezayı büyük ölçüde etkilemekte olup bu kapsamda mağdurun zararını gidermek isteyen kişinin bu zararı en azından soruşturması aşamasında gidermesi kendi yararına olacaktır.

Malvarlığına Karşı Karşı Suçlarda İstinaf/Yargıtay Aşamasında Zararın Giderilmesi ve Etkin Pişmanlık

Yukarıda da görüldüğü ve açıklandığı üzere TCK’nin 168. Maddesinde etkin pişmanlık hükümlerinin, soruşturma aşaması ile kovuşturma aşamasında hüküm verilmeden önce uygulanacağı düzenlenmiştir. Ancak her ne kadar söz konusu kanun maddesinden ilk bakışta mağdurun zararının ilk derece mahkemesi tarafından hüküm verildikten sonra hiçbir şekilde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmayacağı anlamı çıksa da ve doktrinde yer alan görüşler ağırlıklı olarak bu yönde olsa da Yargıtay’ın son yıllardaki görüşü aksi yöndedir.

Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 2017/4300 E. 2018/1576 K. Sayılı ve 08.02.2018 tarihli kararı,
’5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesi ''Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere kovuşturma başladıktan sonra etkin pişmanlık hükümleri failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle ancak hüküm verilinceye kadar tamamen gidermesi halinde uygulanabilecektir. İlk derece mahkemesince verilen hükümden sonra mağdur ...'ın 05/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile, zararının giderildiğini, şikayetinden vazgeçtiğini belirttiği, sanıklar müdafiinin de istinaf ve temyiz dilekçeleri ekinde sunduğu zarar giderimine ilişkin protokol ve mağdur ...'ın hesabına yapılan zarar giderimine ilişkin banka dekontu tarihinin ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen hükümden sonra yapılan ödeme sebebiyle sanıklar hakkında TCK'nın 168/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı ana kural olmakla birlikte, bu kuralın birinci istisnası, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 12.02.2013 tarih, 2012/11-979 esas ve 2013/46 karar sayılı kararı ile istikarlı uygulamalarında belirtildiği üzere, sonradan ihdas edilen lehe durum nedeniyle uyarlama yargılaması yapılması ve yargılama sonunda verilecek hükümden önce gerçekleşecek ödemeler sebebiyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesinin mümkün olmasıdır. Ayrıca sanıklar tarafından ilk derece mahkemesince verilen hükümden sonra kararın istinaf talebi üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi ve bu aşamada mağdurun uğradığı zararın giderilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin hükmü sadece TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozulamayacak ise de; ilk derece mahkemesi hükmünün başka sebeplerle bozulması halinde ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılacağından bu aşamada yine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Aynı şekilde ilk derece mahkemesince verilen hükümden sonra kararın istinaf talebi üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak istinaf tarafından yargılama yapıldığı sırada yapılan ödemeler sebebiyle de sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Nihayet hükmün temyizi üzerine dosya Yargıtay'a gelipte, bozma üzerine ilk derece mahkemesine gittiğinde yada Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi olarak yargılama yaptığı sırada yapılan ödemeler sebebiyle de sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır.’’ Şeklindedir.

Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 2019/2447 E. 2019/9134 K. Sayılı ve 28.05.2019 tarihli kararı, ‘’...sanık tarafından ilk derece mahkemesince verilen hükümden sonra kararın istinaf talebi üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi ve bu aşamada mağdurun uğradığı zararın giderilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin hükmü sadece TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozulamayacak ise de; ilk derece mahkemesi hükmünün başka sebeplerle bozulması halinde ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılacağından bu aşamada yine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Aynı şekilde ilk derece mahkemesince verilen hükümden sonra kararın istinaf talebi üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak istinaf tarafından yargılama yapıldığı sırada yapılan ödemeler sebebiyle de sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Nihayet hükmün temyizi üzerine dosya Yargıtay'a gelipte, bozma üzerine ilk derece mahkemesine gittiğinde yada Yargıtay'ın ilk derece mahkemesi olarak yargılama yaptığı sırada yapılan ödemeler sebebiyle de sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır.’’ şeklindedir.

Yukarıda yer alan Yargıtay kararlarından anlaşıldığı üzere;

1-İlk derece mahkemesi tarafından hüküm verildikten sonra dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan yargılama esnasında zararın giderilmesi,

2-Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi hükmünün bozularak dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve zararın bu aşamada giderilmesi,

3-İlk derece mahkemesi dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmesi sonrasında ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak istinaf tarafından yargılama yapılması aşamasında zararının giderilmesi,

4-Hükmün temyiz edilmesi halinde Yargıtay tarafından bozma kararı verilmesi üzerine dosyanın ilk derce mahkemesi gitmesi ve ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yargılama yapılırken zararın giderilmesi,

5-Hükmün temyiz edilmesi halinde Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi gibi yargılama yapması sırasında zararın giderilmesi hallerinde de suç işleyen kişi, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecektir.

Özetle her ne kadar TCK’nin 168. Maddesinde yer alan düzenlemeden ilk derece mahkemesinde hüküm verildikten sonra etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmayacağı şeklinde bir anlam çıksa da Yargıtay’ın istikrar kazanmış olan görüşüne göre suç işleyen kişi tarafından mağdurun zararının istinaf veya temyiz aşamasında giderilmesi halinde de etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Bu bağlamda suç işleyen kişi ilk derece mahkemesinde yargılama yapıldığı esnada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmamışsa ve mağdurun zararını gerçekten kendi isteği ile gidermek istiyorsa istinaf veya temyiz aşamasında mağdurun zararını gidererek TCK’nin 168. Maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir.  

Bu süreçle ilgili daha spesifik bir durumunuz veya sorularınız varsa Bursa Hukuk Bürosu Bursa ceza avukatları olarak yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

Bu Konuda Bize sorun !